Çocuk Adam Uyan

Ne zaman uzun soluklu düşünmeye başlasam beni rahatsız eden bazı şeylerin varlığını seziyorum bilinçaltımda. Beni rahatsız eden bu bilinçaltımı yazıyı okuma zahmetine eren seninle de paylaşmak istedim.

Derin bir uykudayız. Çok sevdiğin bütün insanlardan uzakta ve çölün ortasında manasız bir şekilde kalakalmışsın. Mesela çölün gece çok soğuk gündüz çok sıcak olduğunu biliyorsun. Çölün çok kızdığı zaman kum fırtınası yaptığını rüzgarın en korkutucu gerçek olduğunu biliyorsun. Biliyorsun işte izlediğin filmler, öptüğün ve seviştiğin insanlar, okuduğun kitaplar, gezdiğin bambaşka şehirler hep rutubetli kalan yalnızlığını hatırlatıyor biliyorsun. Koskoca çölün ortasında bile kalsan hafızandan kaçamayacağını anlıyorsun. Sen hala annesinin dizinde yattığını hayal eden o küçük adamsın. Hala görünmeyen meleklerin seni koruduğunu düşünüyorsun. Ah çocuk adam.

Ama artık uyan çocuk adam. Uyan bu dünya bu kadar işte. Sen büyüdün, o çok sevdim dediğin dostların gitti, seni bırakmam diyen kız arkadaşın yok, hayatta ayrılmam dediğin şehirde değilsin. Ama inan bunların hiç biri senin gülümsemeni çalamadı. Dünya çok ama çok kötü. Berbat bir 2020 yılını geride bıraktın ancak bazılarımız başkaları için inanılmaz işaret fişeği oldu. Sanki ölü toprağı serpilmiş insanlığa koskoca umutlar serpiştirdi. Sen küllerinden doğdun küçücük evinde. Yeni dünyada bambaşka bir adamsın.

Hatırlasana küçük nedenlerle sevmiştin bu dünyayı. Paraya inanmaz, deniz yıldızı hikayelerine sığınırdın, platonik aşkların tarafında çok karaciğer yordun ve dahası. Çünkü o sokakta dinlediğim şarkıyı bir kez daha dinlemek istiyor, sonsuz kere tren ve otobüs yolculuklarında tanımadığım insanlarla güzel anılar paylaşmak istiyorsun. Bilmediğim ormanlarda hiç tanımadığım köpeklerin kafasını okşarken onların şapsal bakışlarını tekrar tekrar görmek istiyorsun. Senimle güzel anılar paylaşmış olan ancak şuan hayatımda olmayan herkesi bir kez daha uzaktan görmek istiyorsun. Ailenin nasıl güzel bir şey olduğunu ve onları özlemenin paha biçilemez lezzetinin farkındasın. Yaşamak için çok daha güzel sebepler olduğunu keşfettin.

Henüz yıl daha bitmemişken gecikmiş özürlerini paylaş insanlarla. Final yapmamış dizi tarihlerini kontrol et. Yoruldun, sıkıldın ama hazır ol bomba gibi bir yaz seni bekliyor. Sakın öleyim deme. Herhangi özlediğin bir kişiyi telefon rehberinden çevir ‘iyi ki varsın’ de. Hayatı her şeye, tüm saçmalıklarına inat güzel kılmak senin elinde biliyorsun. Üzgün olabilirsin, kırılmış bir kadınsın belki içi acıyan bir erkek belki güzel günlere kısa kalıyor boynun. Henüz doğru kişiyle tek vücut olmadın belki. Ama sen tek başına koca bir şehri güzelleştirebilen bir insansın. Renkli kıyafetlerin içinden saklanan deli ruhunu sev. Kirlenmekten korkmayan öpülesi aklına değer ver. Kalabalık bir durak dinlediği müziğin ritmine kapılıp dans eden insan ol. Az içip çok sapıtacağına çok içip az konuşan insanları sev. Zamansız kahkaha atan ve nerede ağlayacağına karar veremeyen o kişi ol. Kendi kaburgalarından kendine umut olmayı öğrendin. Yağmura şemsiye olmadan, kara donsuz yakalan. Ama sakın umudunu kaybetme.

Yeni yılda hayatını paylaşacağın birine denk gel, ruhunda saklı kalan ayrıntılarını bilsin ve her yara izini keşfettiğinde iyileştirsin. Çay kaç şekerli içtiğini, acıyı sevip sevmediğini ve hangi şarkıda seninle sarhoşluğunu paylaşacak birini bul. Daha öncesinde hiç denk gelmediğin şeyleri düşündürsün sana, beraber yıldızları sayacağın, marsa yolculuğun hayalini kuran, aynı elektrik faturasına ‘oha’ diyen birini bul.

Başarılar

NOYANİST



Yorum bırakın